Mirasın Reddi (Reddi Miras): Gerçek Red – Hükmen Red, Süre ve Şartlar (2025 Rehberi)
- Av. Yunus Emre Aydın

- 26 Eki
- 22 dakikada okunur

Reddi Miras (Mirasın Reddi) Nedir?
Reddi miras veya mirasın reddi, yasal veya atanmış mirasçıların, kendilerine intikal eden mirası kabul etmemelerine ve böylece mirasçılık sıfatlarını ortadan kaldırmalarına imkan veren bir hukuki işlemdir. TMK m.605’e göre: “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse, miras reddedilmiş sayılır.”
Reddi Mirasın (Mirasın Reddi) Hukuki Niteliği Nedir?
Reddi miras beyanı, mirasçının tek taraflı, bozucu yenilik doğuran irade açıklamasıdır. Beyanın geçerli olması için:
Mirasçılık sıfatının bulunması,
Beyanın süresinde yapılması (hak düşürücü süre),
Beyanın kayıtsız ve şartsız olması gerekir.
Yargıtay kararlarında reddi miras, “mirasçının mirasçılık sıfatını geçmişe etkili biçimde ortadan kaldıran bir işlem” olarak tanımlanmıştır.
Reddi Mirasın (Mirasın Reddi) Amacı Nedir?
Mirasın reddi kurumu, mirasçıyı terekenin borçlarından korumayı hedefler.Uygulamada birçok mirasçı, murisinin borç yükünü ölümden sonra öğrenmektedir.Reddi miras sayesinde mirasçı, bu borçlardan kendi malvarlığıyla sorumlu olmaktan kurtulur.Bu yönüyle reddi miras, sosyal adalet ve ekonomik güvenlik işlevine sahiptir.
Reddi Miras (Mirasın Reddi) Türleri Nedir?
Reddi miras iki şekilde gerçekleşir:
Gerçek (İradi) Red (Mirasın Gerçek Reddi)
Hükmen (Kanuni) Red (Mirasın Hükmen Reddi
Her iki türün sonuçları aynı olsa da usul, süre ve ispat yükü açısından ciddi farklar vardır.
Mirasın Gerçek Reddi Nedir?
Mirasın gerçek reddi, mirasçının hiçbir gerekçe göstermeksizin mirası kayıtsız ve şartsız olarak reddetme iradesini ortaya koymasıdır. Yargıtay kararlarında "bozucu yenilik doğurucu hak" olarak nitelendirilen bu hak, kullanılmasıyla birlikte mirasçılık sıfatını geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır.
Mirasın Reddi (Gerçek Red) Nasıl ve Nereye Yapılır?
TMK m. 609 uyarınca, ret beyanı mirasbırakanın son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi'ne sözlü veya yazılı olarak yapılır.
Mirasın Reddi (Gerçek Red) Ne Zaman Yapılır?
Mirasçılar, murisin ölümünden itibaren 3 ay içinde ret beyanında bulunmak zorundadırlar. Bu süre hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re’sen dikkate alınır. Murisin ölüm tarihi ile hak düşürücü süre işlemeye başlasa da mirasçılar murisin ölümünü daha sonra öğrendiklerini iddia etmeleri halinde ve bunu ispat etmeleri durumunda hak düşürücü süre öğrenme tarihinden itibaren başlar. TMK m.606’ya göre: “Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.”
Mirasın Reddi (Gerçek Red) Davası Kime Karşı Açılır?
Mirasın gerçek reddi davası çekişmesiz yargı işi olup hasımsız olarak yürütülür.
Mirasın Reddinde (Gerçek Red) Mahkemenin Rolü Nedir?
Gerçek red talebinde Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevi sınırlıdır. Yargıtay'ın vurguladığı gibi, “Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı... sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğurur.” (Yargıtay 7. HD, 2023/4586 E., 2024/3693 K.). Yargıtay'ın istikrarlı uygulamasına göre, “...sulh hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609 uncu maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir.” (Yargıtay 14. HD, 2016/403 E., 2018/5821 K.). Mahkeme, terekenin borca batık olup olmadığını veya mirasçının tereke işlerine karışıp karışmadığını bu aşamada incelemez.
Mirasın Hükmen Reddi Nedir?
Hükmen red, mirasçılar için bir güvence mekanizması olup, terekenin borca batık olması halinde mirasın kanun gereği reddedilmiş sayılmasıdır. Bu durum, TMK m. 605/2'de şu şekilde ifade edilir: “Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.”
Mirasın Reddi (Hükmen Red) Ne Zaman Yapılır?
Mirasın hükmen reddi herhangi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebileceklerdir.
Mirasın Reddi (Hükmen Red) Davası Kime Karşı ve Nerede Açılır?
Bu tespit davası, tereke alacaklılarına husumet yöneltilerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılır.
Mirasın Reddi (Hükmen Red) Davası Şartları Nelerdir?
Hükmen reddin şartları özetle şu şekildedir:
Terekenin borca batık olması,
Terekenin borca batık olduğunun açıkça belli veya tespit edilmiş olması,
Terekenin borca batık olduğunun açıkça belli veya tespit edilmiş olmasının mirasın açıldığı anda mevcut olması,
Mirasçının mirası zımnen dahi kabul etmemiş olması.
Mirasın Reddi (Hükmen Red) Davasında Terekenin Borca Batık Olduğu Nasıl İspat Edilir?
Hükmen reddin varlığını iddia eden mirasçı, terekenin borca batıklığını ispatla yükümlüdür. Bu ispat, mirasbırakanın malvarlığına ilişkin resmi kayıtlar (tapu, banka, trafik sicil müdürlüğü) ve borçlarına ilişkin belgeler (icra dosyaları, kesinleşmiş mahkeme kararları, vergi borçları) ile sağlanır.
Reddi Miras Sonrası Ne Olur?
Reddeden mirasçı, mirasçılık sıfatını kaybeder.
Tereke, reddetmeyen diğer birinci derecedeki diğer mirasçılara geçer.
Birinci derecedeki mirasçıların tamamı tarafından mirasın reddi halinde miras ikinci derecedeki mirasçılara geçmez.
Birinci derecedeki hiç kimse mirası kabul etmezse, tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK m.612).
Bu durumda alacaklılar, tereke mallarından alacaklarını iflas hükümlerine göre tahsil ederler.
Borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım varsa red hiç olmamış gibi birinci derece mirasçılarına verilir.
Reddi Miras Nasıl Yapılır? (Adım Adım Uygulama Rehberi) (Gerçek Red)
Reddi miras işlemi, teorik olarak basit görünse de uygulamada birçok ayrıntı barındırır. Aşağıdaki adımlar, gerçek (iradi) red için izlenecek süreci göstermektedir:
Ölümün Öğrenilmesi
Mirasın açıldığı an, mirasbırakanın ölüm tarihidir. Ancak 3 aylık ret süresi, mirasçının ölümü öğrendiği tarihten itibaren başlar. Bu nedenle mirasçının ölümden haberdar olmadığı durumlarda süre işlemez. Bunu ispat yükü mirasçıya aittir.
Yetkili Mahkeme
Mirasbırakanın son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir (TMK m.609). Bu husus kamu düzenindendir; yanlış mahkemeye yapılan başvuru reddedilir.
Başvuru Şekli
Beyan sözlü veya yazılı dilekçe ile yapılabilir. Dilekçede mirasbırakanın kimliği, ölüm tarihi, mirasçının kimliği ve “mirası kayıtsız şartsız reddettiği” yönündeki açık beyan yer almalıdır. Beyan, mahkemece tutanağa geçirilir.
Belgeler
Nüfus kayıt örneği
Ölüm belgesi
Veraset ilamı (zorunlu değil ama tavsiye edilir)
Kimlik fotokopisi
Harç ve Masraf
Reddi miras beyanı çekişmesiz yargı harcına tabidir. Harç oranı düşük olmakla birlikte, mahkeme veznesine yatırılmadan işlem yapılmaz.
Avukatla Başvuru
Mirasın reddi, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Bu nedenle avukatın vekaletnamesinde “mirasın reddi” özel yetkisi bulunmalıdır.
Sonuç ve Değerlendirme
Türk Medeni Kanunu’nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenen reddi miras (mirasın reddi) kurumu, mirasçının murisin borçlarından kişisel malvarlığıyla sorumlu olmasını önleyen, miras hukukunun en önemli koruma mekanizmalarından biridir. Mirasın reddi, hem ekonomik hayatın borç ilişkileriyle iç içe geçtiği günümüz koşullarında mirasçıların korunmasını sağlar hem de borca batık tereke hallerinde adalet ve denge işlevi görür.
Mirasın reddi iki biçimde ortaya çıkar: gerçek (iradi) red ve hükmen (kanuni) red.Gerçek red, mirasçının hiçbir gerekçe göstermeksizin üç ay içinde Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapacağı kayıtsız ve şartsız beyanla gerçekleşir. Hükmen red ise, murisin ölümü tarihinde terekenin borca batık olması durumunda kanun gereği kendiliğinden hüküm doğurur (TMK m.605/2).
Her iki halde de sonuç aynıdır: mirasçılar, murisin borçlarından kendi malvarlıklarıyla sorumlu olmazlar. Ancak uygulamada bu korumadan yararlanabilmek için usul kurallarına titizlikle uyulması gerekir.Yanlış mahkemeye başvuru, noter huzurunda beyan verilmesi, sürenin yanlış hesaplanması, tereke mallarının fiilen kullanılması veya gizlenmesi gibi durumlar, zımni kabul (mirasın fiilen kabulü) sayılarak red hakkının kaybına yol açar.
Yargıtay’ın istikrarlı uygulamalarına göre, süre (TMK m.606) hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re’sen gözetilir. Sulh hukuk mahkemesi hakimi, yalnızca reddin süresinde yapılıp yapılmadığını ve mirasçılık sıfatını denetler; terekenin borca batık olup olmadığını bu aşamada araştırmaz. Buna karşılık hükmen red davası, hasımlı nitelikte olup Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Bu davada mahkeme, murisin ölüm tarihinde terekenin aktif ve pasif değerlerini araştırarak borca batıklığın varlığını bilirkişiye başvurarak tespit eder.
Hükmen redde süre bulunmamakla birlikte, mirasçının tereke işlemlerine karışmaması, tereke mallarını gizlememesi veya satmaması gerekir. Zira bu tür fiiller TMK m.610 anlamında mirasın zımnen kabulü olarak değerlendirilir. Yargıtay kararlarında da mirasçının tereke mallarına müdahalesinin veya tereke borçlarını ödemesinin, olağan sınırları aşmadığı sürece mirasın kabulü olarak yorumlanamayacağı belirtilmiştir.
Mirasın reddi beyanı yapıldığında mirasçılık sıfatı geçmişe etkili biçimde sona erer. Reddi miras yapan kişinin payı diğer en yakın yasal mirasçılara geçer (TMK m.611). Tüm mirasçılar reddederse, tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK m.612). Bu durumda borçlar tereke mallarından ödenir; artan değer varsa hak sahiplerine iade edilir.
Reddi mirasın en önemli işlevi, mirasçının kişisel ekonomik bütünlüğünü korumasıdır. Aksi halde, borca batık bir terekenin kabulü, mirasçıyı murisin alacaklılarına karşı sınırsız sorumluluk altına sokar. Bu nedenle reddi miras hakkı, hem bireysel hem toplumsal düzeyde ekonomik adaletin sağlanmasına hizmet eder.
Uygulamada, reddi miras ve hükmen red davaları teknik bilgi, delil değerlendirmesi ve kanuni sürelerin doğru takibini gerektirir. Terekenin borca batıklığının tespiti, banka kayıtları, tapu, vergi, SGK ve icra dosyaları gibi çok sayıda kurumdan alınacak belgelerin incelenmesini zorunlu kılar. Bu nedenle sürecin bir miras hukuku avukatı tarafından yürütülmesi, hak kayıplarının önlenmesi açısından büyük önem taşır.
Sonuç olarak; reddi miras, miras hukukunun yalnızca teorik bir kavramı değil, uygulamada doğrudan mirasçıların malvarlığını koruyan bir savunma aracıdır.Gerek gerçek red gerek hükmen red yoluna başvuran mirasçılar, TMK hükümleri ve Yargıtay içtihatları ışığında hareket etmeli; süresinde, usulüne uygun ve doğru belgelerle başvuru yapmalıdır.Mirasın reddi süreci doğru yönetildiğinde, mirasçılar hem murisin borç yükünden kurtulur hem de hukuken korunmuş olurlar.
Mirasın Reddine Dair Yargıtay Kararları
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, E. 2016/14886 K. 2020/5130 T. 17.09.2020:
"Somut olayda, murisin ölüm tarihinden itibaren Kanunun 606. maddesinde öngörülen üç aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra mirasın reddinin tespiti talep edilmiştir. Ancak davacı, murisin ölümünü daha sonraki bir tarihte öğrendiğini beyan ettiğinden mahkemece, davacıya murisin ölümünü daha sonra öğrenme durumu ile ilgili delillerini sunması için imkan verilerek gösterdiği deliller toplandıktan sonra öğrenme tarihinin belirlenmesi ve bu tarih itibariyle hak düşürücü sürenin geçip geçmediği tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir."
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, E. 2016/16065 K. 2020/6541 T. 22.10.2020:
"Davacıların mirasçılık belgesi almaları ve murisinin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini vermiş olması, yasal süresi içinde verilmemesinin sorumluluk yaratacağı gözetildiğinde mirası kabul anlamında yorumlanamaz."
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2010/15137 K. 2010/20977 T. 20.12.2010:
"Bu yasal düzenleme uyarınca, mirasın birinci derecedeki mirasçıların tamamı tarafından reddi halinde miras ikinci derecedeki mirasçılara geçmez. Tereke tasfiye olunur, borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım varsa red vaki olmamış gibi birinci derece mirasçılarına verilir."
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, E. 2022/1460 K. 2023/2505 T. 11.05.2023:
"Davacı mirasçılar tarafından ödendiği ileri sürülen borç miktarı tereke pasifine göre cüzi bir miktar olup, mirasçıların kendi malvarlığından ödemiş olmalarına göre ödeme işleminin olağan işlemlerden olduğu, cüzi kısım borçlarının davacılar tarafından ödenmesinin terekeyi kabullenme olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeden bu hususların davanın reddi gerekçesi olarak görülmesi doğru olmadığı gibi ödeme cüzi bir miktar olmasa dahi ödemeyi yapan mirasçılar tespit edilmeksizin tüm davacılar yönünden terekenin benimsendiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir. Kararın anılan gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir."
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2017/438 K. 2018/770 T. 11.04.2018:
"Mirası hükmen red etmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu dununun tespitini isteyebileceği gibi, bunu defi yolu ile de ileri sürebilir. Somut olayda, mirasçılar defi yolunu tercih etmişlerdir. Açılan bu mirasbırakanın ödemeden aczinin açıkça belli olduğunu dile getirmişlerdir. İşte bu halde mirasın reddedilmiş olduğunun kabulü gerekir." (HGK.nun 16.04.2008 tarih 2008/332-436 E.K.sayılı kararı) Somut olayda; mahkemece, her ne kadar davacı vekilinin talebi doğrultusunda, davalının malvarlığına ilişkin ve terekenin borca batık olup olmadığı hususları bir takım yerlerden (banka, tapu vs.) sorulmuş ise de, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece, davalının ölüm tarihinde terekenin horca batık olup olmadığı ödemeden aczi ve malvarlığına ilişkin olarak, davalının ikamet ettiği ve nüfusa kayıtlı olduğu yerlerden de kapsamlı ve objektif bir şekilde (tapu sicil müdürlüklerinden, vergi dairelerinden, bankalardan, SGK (bağkur, SSK, emekli sandığı maaşlarının bulunup bulunmadığı), zabıta araştırması vs. yerlerden) araştırma yapılarak, hasıl olacak sonuç dairesinde, bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir."
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2014/1036 K. 2016/551 T. 27.04.2016:
"Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; icra takip borçlusunun mirasçılarının, takip tarihinden önce terekenin resmi defter tutulması yolu ile tespitini talep etmeleri halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 625. maddesi uyarınca, takibin ertelenmesine mi, yoksa iptaline mi karar verilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; miras açılınca mirasçılar, külli halef olarak, aktif ve pasifi ile terekeyi iktisap (TMK m. 599) ederler. Mirasçının öz mal varlığı ile tereke bir bütün haline gelmiş olur. Bunun, bazı hallerde sakıncalı olacağını gözeten kanun koyucu, yarar dengesinin sağlanması için tedbirler almak gereğini duymuştur. Terekenin, mirasçıyı külfet altına sokacağı konusunda mirasçı yeterli bilgi veya kanaate sahip ise, üç ay içinde hiçbir gerekçe göstermeden mirası reddedebilir (TMK. m. 605, 606). Eğer tereke borca batıksa ve bu durum mirasçı tarafından açıkça bilinmekte ise, red hakkının kullanılmasına da gerek yoktur. Çünkü kanun koyucu, terekenin kendiliğinden (hükmen) reddedilmiş sayıldığını kabul etmiştir (TMK. m. 605). Mirasçı borca batıklığı bilmese bile, hükmen reddin sonuçlarından yararlanır. Bazen tereke, açık ve kesin bir durum ifade etmez. Bu hallerde mirasçı, red hakkını kullanıp kullanmamakta tereddüde düşer. İşte bu haklı şüphe karşısında kabul veya red konusunda güvenli bir karara varmasını sağlamak için, terekenin defterinin tutulması öngörülmüştür (TMK. m. 619 vd). Bu yolla mirasçı, bilinçli olarak red hakkını kullanıp tereke borçlarından şahsî mal varlığı ile sorumlu olmaktan kurtulacağı gibi, deftere göre kabul etmekle de, borçlar ödendikten sonra, geriye kalanı almak hakkını kazanır. Defter tutma işleminin yapıldığı sürece, ancak telafisi (gecikmesi) terekenin zararına olan idarî tasarruflar yapılabilir. Resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz, yapılmakta olan icra takibi durur, bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele haller dışında, davalara devam edilemeyeceği gibi, yeni dava da açılamaz (TMK. m. 625). Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya gelince, davacıların murisi ...’in 23.05.2009 tarihinde vefat ettiği, davacılar tarafından Kadıköy ..Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/.. Tereke sayılı dosyası ile 18.06.2009 tarihinde terekenin resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması için talepte bulunulduğu ve İstanbul .. İcra Müdürlüğünün 2009/… sayılı dosyası ile ... mirasçıları olan davacılar aleyhine 06.08.2009 tarihinde uyuşmazlık konusu ilamlı takibin başlatıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere TMK'nın 625/1. maddesi uyarınca resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları nedeniyle icra takibi yapılaması mümkün bulunmadığından resmi defter tutulması isteminden sonra başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca; yerel mahkemenin, TMK’nın 625. maddesi uyarınca resmi defter tutma işleminin devamı müddetince terekenin borçları nedeniyle icra takibi yapılamayacağı gerekçesi ile takibin iptaline dair verdiği kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. "
Mirasın Reddine Dair Türk Medeni Kanunu Metinleri
Madde 605: Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.
Madde 606: Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre:
Yasal mirasçılar için, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe, mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten,
Vasiyetname ile atanmış mirasçılar için, mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Madde 607: Koruma önlemi olarak terekenin yazımı hâlinde, mirası ret süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hâkimi tarafından kendilerine bildirilmesiyle başlar.
Madde 608: Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer.Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar.Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez.
Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar.
Madde 609: Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.
Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.
Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
Madde 610: Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.
Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak:
Tereke işlemlerine karışan,
Terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan,
Tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez.
Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebrî icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.
Madde 611: Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer.
Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır.
Madde 612: En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir.Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.
Madde 613: Altsoyun tamamının mirası reddetmesi hâlinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer.
Madde 614: Mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler.Bu takdirde ret, sulh hâkimi tarafından daha sonra gelen mirasçılara bildirilir;bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar.Bunun üzerine miras, iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir.
Madde 615: Önemli sebeplerin varlığı hâlinde sulh hâkimi, yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre tanıyabilir.
Madde 616: Vasiyet alacaklısının vasiyeti reddetmesi hâlinde, mirasbırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, bu redden vasiyet yükümlüsü yararlanır.
Madde 617: Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse;alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler.
Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir.Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir.Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.
Madde 618: Ödemeden aciz bir mirasbırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı,ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar.
Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle âdet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır.İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar.
Sık Sorulan Sorular
Reddi miras nedir?
Reddi miras, mirasçının mirasbırakanın ölümüyle kendisine geçen miras payını kabul etmemesi işlemidir. Bu sayede mirasçı, murisin borçlarından kendi malvarlığıyla sorumlu olmaz.
Reddi miras dilekçesi nereye verilir?
Reddi miras beyanı, mirasbırakanın son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi’ne sözlü veya yazılı olarak yapılır. Başka bir mahkemeye ya da notere yapılan beyan geçerli değildir. Hükmen red dilekçesi ise Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilir.
Reddi miras süresi kaç gündür?
Mirasın gerçek reddi süresi 3 aydır (TMK m.606). Süre, mirasçının ölümü öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Süre geçtikten sonra yapılan beyan hükümsüzdür.
Mirası reddettikten sonra vazgeçebilir miyim?
Kural olarak hayır. Ret beyanı mahkemeye ulaştığı anda sonuç doğurur ve geri alınamaz.Ancak irade sakatlığı (örneğin hata, hile, tehdit) varsa iptali için ayrıca dava açılabilir.
Mirası reddetmek için avukat tutmak zorunlu mu?
Hayır, zorunlu değildir. Ancak usul hataları (yanlış mahkeme, geçersiz dilekçe, sürenin kaçırılması gibi) sık yaşandığı için avukat aracılığıyla yapılması önerilir.
E-Devlet üzerinden reddi miras yapılabilir mi?
Hayır. Ret beyanı, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapılabilir. E-Devlet’ten sadece mahkeme durumu sorgulaması yapılabilir. E-imza bulunması halinde Vatandaş Uyap Portal üzerinden mirasın reddi davası açılabilir.
Reddi miras ücreti ne kadardır?
Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde reddi miras işlemi çekişmesiz yargı harcına tabidir. Harç miktarı düşük olup, her yıl tarifeye göre güncellenir.
Mirası reddedersem çocuklarım da reddetmiş sayılır mı?
Hayır. TMK m.611’e göre mirası reddeden mirasçının payı, kendi altsoyuna geçer. Altsoy isterse mirası ayrıca reddedebilir.
Mirası reddedersem ev, araba veya borçlar ne olur?
Mirası reddeden kişi, terekeye dahil hiçbir malvarlığını (ev, araba, para vb.) alamaz. Ancak aynı şekilde borçlardan da sorumlu olmaz.
Reddi miras yapmayan kardeşin durumu ne olur?
Mirası reddetmeyen kardeş, mirasın kendi payı oranında borçlarından sorumludur. Diğer kardeşler reddetmişse, reddedilen paylar bu kardeşlere geçer.
Reddi miras sonrası borçlar bana icra yoluyla gelir mi?
Geçerli bir ret beyanı yapıldıysa, mirasçının kişisel malvarlığına haciz uygulanamaz. Ret süresinde yapılmamış veya eksikse, alacaklılar itiraz edebilir. Ancak mirasın reddinden haberi olmayan alacaklı tarafından icra takibi açılabilmektedir. Bu durumda reddi miras kararı icra dosyasına sunularak takibe itiraz yolu mümkündür.
Mirası reddettikten sonra SGK ölüm aylığı alabilir miyim?
Evet. SGK’dan alınan dul, yetim veya ölüm aylığı terekeye dahil değildir. Dolayısıyla bu maaşı almak mirası kabul anlamına gelmez.
Mirasın reddi yapıldıktan sonra borçlar kime kalır?
Reddi miras yapmayan mirasçılara kalır. Eğer tüm mirasçılar reddederse, tereke iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK m.612). Tasfiyeden artan değer olursa, hak sahiplerine iade edilir.
Mirasın reddi sonrası ev, araç veya para varsa bunlar kimde kalır?
Tüm mirasçılar reddederse, tereke tasfiye edilir; satıştan kalan değer varsa, borçlar ödendikten sonra kalan bakiye hak sahiplerine verilir.
Mirası reddeden kişi, sonradan mirastan vazgeçtiği için pişman olursa ne olur?
Red beyanı geri alınamaz. Ancak beyanın hata, hile, korkutma gibi irade sakatlığıyla verildiği kanıtlanırsa iptal davası açılabilir. Hükmen redde ise davadan feragat mümkündür.
Ret süresi geçti, artık ne yapabilirim?
Mirasın gerçek reddi süresi geçtiyse, mirasçılar mirasın hükmen reddi davası (TMK m.605/2) yoluna başvurabilir. Eğer murisin ölüm tarihinde tereke borca batıksa, miras kanunen reddedilmiş sayılır.
Reddi miras yapmak için noter işlemi yeterli midir?
Hayır. Noter huzurunda yapılan beyanlar geçerli değildir. Mirasın gerçek reddi yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde geçerlilik kazanır.
Ret süresi uzatılabilir mi?
Evet. Önemli sebepler varsa, sulh hâkimi TMK m.615 uyarınca ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre tanıyabilir.
Ret beyanı yazılı mı olmalı, sözlü de olur mu?
Her ikisi de mümkündür. Mirasçılar ret beyanını mahkemede sözlü olarak da yapabilir; hâkim bu beyanı tutanakla tespit eder. Ancak uygulamada sözlü beyan halinde dahi dilekçe istenmektedir. Bu nedenle miras avukatına danışılması önerilir.
Reddi miras yapan mirasçı, ölümden önce aldığı hediyeler veya yardımlar için sorumlu olur mu?
Eğer mirasbırakan ödemeden aciz durumda ise, mirası reddeden mirasçı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan aldığı değerler ölçüsünde sorumlu olabilir (TMK m.618). Ancak olağan eğitim giderleri ve çeyiz bu kapsamda değildir.
Hükmen red ne demektir?
Hükmen red, Türk Medeni Kanunu’nun 605/2. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, “ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse, miras reddedilmiş sayılır.” Yani, tereke borca batıksa miras kendiliğinden reddedilmiş sayılır.
Hükmen red davası neye dayanır?
Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti istemine dayanır. Amaç, murisin ölüm tarihi itibarıyla ödemeden aciz olduğunun belirlenmesidir.
Hükmen reddin süresi var mıdır?
Hayır. Bu maddeye dayanan istemler süreye tabi değildir. Mirasçılar, iyi niyetli veya kötü niyetli olsalar dahi hükmen reddi her zaman ileri sürebilirler.
Hükmen red davası kimlere karşı açılır?
Dava, murisin alacaklılarına karşı açılır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre, davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekir (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK). Bir kısım alacaklılara karşı dava açılması halinde davanın devamında başkaca alacaklılar da tespit edilebilir ve bu durumda o alacaklılar da davaya dahil edilir.
Murisin borçlarının ödemeden aczi hangi tarihe göre belirlenir?
Murisin ödemeden aczi ölüm tarihi itibarıyla belirlenir. Bu tarihteki tüm malvarlığı aktif, tüm borçları ise pasif kabul edilir.
Terekenin borca batık sayılabilmesi için ne gerekir?
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması, terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla borca batıklığının açık delilidir.
Hükmen red davasında hangi mallar ve borçlar dikkate alınır?
Terekenin aktifini; murisin taşınmazları, araçları, banka hesapları, alacakları oluşturur. Terekenin pasifini; murisin tüm borçları (vergi, SGK primi, kredi, icra borcu, tazminat, kira vb.) oluşturur.
Murisin vergi ve prim borçları da terekeye dahil midir?
Evet. Murisin vergi, prim vb. borçları terekenin pasifi içinde yer alır ve borca batıklık hesabına dahil edilir.
Mirasçı, hükmen reddi her zaman ileri sürebilir mi?
Evet. TMK m.610’daki zımni kabul hali bulunmadıkça, mirasçılar her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler.
Hangi hallerde mirasçı hükmen redden yararlanamaz?
Tereke borca batık olsa bile mirasçı: Tereke işlemlerine karışmışsa, tereke mallarını gizlemiş veya kendine mal etmişse, zımnen mirası kabul etmişse artık mirası reddedemez.
Mahkeme hükmen red davasında neleri araştırır?
Mahkeme, terekenin borca batık olup olmadığını tereddüde yer vermeyecek şekilde araştırır.Bunun için: murisin ölüm tarihi itibarıyla malvarlığı bulunup bulunmadığı, bankalar, tapu, trafik tescil, vergi dairesi, belediye ve SGK’dan sorgulanır, murisin alacak ve borçları zabıta aracılığıyla araştırılır. Bu bilgilerle terekenin aktif ve pasifi belirlenir.
İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmişse ne olur?
Kural olarak, icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmişse, terekenin borca batık olduğu kabul edilir.
Mahkeme, murisin ödemeden aczini hangi kurumlarla araştırır?
Mahkeme, bankalar, trafik tescil müdürlükleri, tapu müdürlükleri, vergi daireleri, belediyeler gibi kurumlara yazı yazarak murisin malvarlığını sorgular. Gerekirse zabıta araştırması da yapılır.
Mirasçının veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermesi sonucu etkiler mi?
Mirasçı, veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermişse, bu durum tereke işlemlerine karıştığı anlamına gelebilir ve hükmen redden yararlanmasına engel olabilir. Ancak salt bu durum hükmen redden yararlanmasına engel değildir.
Zımni kabul ne demektir?
Zımni kabul, mirasçının davranışlarıyla mirası fiilen kabul etmesidir. Örneğin; tereke mallarını gizlemek, kendine mal etmek veya satmak gibi işlemler zımni kabul sayılır.
Terekenin borca batık olup olmadığı nasıl belirlenir?
Terekenin aktif malvarlığı ile borçları karşılaştırılır. Pasifin aktiften fazla olması, terekenin borca batık olduğunu gösterir. Bu doğrultuda bilirkişi incelemesi yaptırılır.
Mirasçının terekeyi kabul anlamına gelen eylemleri nasıl araştırılır?
Mahkeme, mirasçıların tereke mallarını gizleyip gizlemediklerini, kendilerine mal edip etmediklerini, tereke işlemlerine karışıp karışmadıklarını ve vergi beyannamesi verip vermediklerini araştırır.
Hükmen red davasında mirasçının iyi veya kötü niyeti önemli midir?
Hayır. Bu davada mirasçının iyi niyetli veya kötü niyetli olması önemli değildir; esas olan, terekenin borca batıklığıdır.
Hükmen redde ispat yükü kimdedir?
İspat yükü mirasçıdadır. Mirasçı, terekenin borca batık olduğunu belgelerle (banka, icra, tapu, vergi kayıtları gibi) kanıtlamalıdır.
Hükmen red davasında ölüm tarihinden sonraki borçlar dikkate alınır mı?
Hayır. Mirasbırakanın ölümünden sonraki borçlar dikkate alınmaz; mahkeme sadece ölüm anındaki mali durumu inceler.
Hükmen red kararı verilirse ne olur?
Mahkeme, terekenin borca batık olduğunu tespit ederse, miras hükmen reddedilmiş sayılır. Bu durumda mirasçılar, murisin borçlarından tamamen kurtulurlar.
Hükmen red davasında görevli mahkeme hangisidir?
Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Çünkü hükmen red, çekişmeli bir yargı konusudur ve hasımlı olarak görülür.
Hükmen red kararı iptal ettirilebilir mi?
Evet. Mirasın reddinin iptali davası açılabilir.
Tereke borca batıksa ancak mirasçı tereke mallarını kullandıysa ne olur?
Mirasçı, tereke mallarına müdahale etmişse veya zımni kabul sayılacak davranışlarda bulunmuşsa, hükmen red hakkını kaybeder. Ancak cüzi tasarruflar kabul anlamına gelmeyebileceğinden detaylı araştırma yapılmalıdır.
Hükmen reddin amacı nedir?
Hükmen red, mirasçının murisin borçlarından korunmasını sağlar. Borca batık terekenin yükü, mirasçının kişisel malvarlığına yansıtılmaz.
Terekenin borca batıklığı hangi delillerle kanıtlanabilir?
İcra dosyalarındaki aciz vesikası, vergi borç yazıları, tapu kayıtları, banka hesap özetleri, SGK prim borç dökümleri gibi belgeler delil olarak kullanılabilir.
Reddi miras sonrası miras kime geçer?
Red beyanı yapan mirasçı, mirasçılık sıfatını kaybeder. Bu durumda miras, reddetmeyen diğer mirasçılara geçer. Eğer tüm mirasçılar reddederse, tereke iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK m.612).
Tüm mirasçılar reddederse ne olur?
Tüm yasal mirasçıların reddi hâlinde, tereke Sulh Hukuk Mahkemesi’nce iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda borçlar ödendikten sonra arta kalan değerler varsa, reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.
Altsoyun tamamı reddederse miras kime geçer?
TMK m.613’e göre, altsoyun (çocukların) tamamı mirası reddederse, bunların payı sağ kalan eşe geçer. Eş yoksa veya o da mirası reddetmişse miras ikinci zümreye geçmez.
Reddi miras yapmayan mirasçıların sorumluluğu nedir?
Mirası reddetmeyen mirasçılar, mirasın borçlarından kendi payları oranında sorumludur. Diğer mirasçılar reddetmişse, onların payı da bu mirasçılara geçer.
Reddi miras sonrası iflas tasfiyesi nasıl işler?
Mahkeme, iflas hükümlerine göre bir tasfiye memuru (veya kayyım) atar. Tasfiye sürecinde alacaklılar alacaklarını bildirir, tereke malları paraya çevrilir, borçlar ödenir. Kalan değer varsa mirasçılara veya hak sahiplerine iade edilir.
Reddi miras sonrasında borçlar silinir mi?
Reddi miras sonrasında borçlar tamamen terekeye aittir; mirasçı kişisel olarak sorumlu olmaz. Terekenin tasfiyesi sırasında alacaklılar, tereke malları üzerinden alacaklarını tahsil ederler.
Mirası reddeden kişi sonradan alacaklılara ödeme yapmak zorunda kalır mı?
Hayır, geçerli bir reddi miras beyanı varsa mirasçı borçlardan tamamen kurtulur. Ancak mirasçı, muristen ölümünden önce beş yıl içinde aldığı değerler ölçüsünde sorumlu olabilir (TMK m.618).
Reddi miras sonrası yeni veraset ilamı düzenlenir mi?
Evet. Mirasçılardan bazıları reddettiğinde, reddedenler düşülerek yeni bir veraset ilamı düzenlenir.Sulh Hukuk Mahkemesi veya noter tarafından çıkarılabilir.
Reddi miras yapıldığında mirasçının payı kimlere geçer?
Reddi miras yapan mirasçının payı, kendisi sağ değilmiş gibi altsoyuna (çocuklarına) geçer (TMK m.611). Altsoy da reddederse, pay diğer yasal mirasçılara geçer. Sağ kalan eşin yasal miras hakkı da bulunmaktadır.
Mirası reddetmeyen tek kişi varsa ne olur?
Tüm mirasçılar içinde yalnızca bir kişi reddetmezse, mirasın tamamı o mirasçıya geçer. Bu kişi, murisin tüm borçlarından da sorumlu hale gelir.
Reddi miras sonrası bankadaki paralar ne olur?
Bankalar, reddi miras kararını gördükten sonra mirasçılara ödeme yapmaz. Eğer tüm mirasçılar reddettiyse, bankadaki paralar tasfiye dosyasına aktarılır ve alacaklılara ödeme yapılır.
Reddi miras yaptıktan sonra evdeki eşyaları kullanmak zımni kabul sayılır mı?
Evet, sayılabilir. Eğer mirasçı tereke mallarını kendi yararına kullanmış veya satmışsa, bu durum zımni kabul sayılır ve ret hakkı düşer. Ancak bu husus detaylı yargılamayı gerektirir.
Reddi miras yapılmadan önce tereke mallarının satılması hükmen reddi etkiler mi?
Eğer satış mirasçı tarafından yapılmışsa, bu mirasın fiilen kabulü anlamına gelir. Bu durumda artık ne gerçek ne de hükmen red ileri sürülemez.
Reddi miras işlemi mirasçının kendi alacaklılarını etkiler mi?
Evet. Borçlu mirasçının alacaklıları, eğer mirası reddin kendilerine zarar verdiğini ispat ederlerse, reddin iptali davası açabilirler (TMK m.617).
Reddi miras işlemi yapılmazsa ne olur?
Miras, süresi içinde reddedilmezse kayıtsız şartsız kabul edilmiş sayılır (TMK m.610). Bu durumda mirasçı, borçlardan kendi malvarlığıyla da sorumlu olur. Hükmen redde süre yoktur.
Reddi miras yapıldığında mirasçının icra dosyaları etkilenir mi?
Evet. Duruma göre borcun tahsil kabiliyeti kalmayabilir.
Mirası reddeden kişi SGK, maaş veya sosyal yardımlardan yararlanabilir mi?
Evet. Bu haklar terekeden bağımsız sosyal haklardır; reddi miras bunları etkilemez.
Reddi mirasla ilgili en sık yapılan hatalar nelerdir?
Süreyi yanlış hesaplamak,
Noter veya yanlış mahkemeye başvuru yapmak,
Mirası fiilen kullanmak (zımni kabul),
Delil toplamadan hükmen red davası açmak,
Vergi beyannamesi verip mallar üzerine geçirildikten sonra red beyanında bulunmak.
Reddi miras yapıldıktan sonra borçlu mirasçıya haciz gelir mi?
Hayır. Geçerli red beyanı yapılmışsa, mirasçının kendi malvarlığına haciz uygulanamaz. Ancak reddi miras kararından haberdar olmayan alacaklı tarafından haciz işlemi yapılabilmektedir. Bu durumda icra dosyasına sunulan itirazla haciz kaldırılabilir. Aksi halde ayrıca haczin kaldırılması işlemi için dava da açılabilir.
Hükmen red ve gerçek red arasındaki temel fark nedir?
Gerçek (iradi) red: Mirasçı 3 ay içinde Sulh Hukuk Mahkemesi’ne beyan verir.
Hükmen (kanuni) red: Mirasbırakanın ölümü tarihinde tereke borca batıksa, miras kanunen reddedilmiş sayılır; süreye bağlı değildir.
Reddi miras yapıldıktan sonra mirasın yeniden paylaşımı yapılabilir mi?
Redden sonra paylar yeniden belirlenir ve mirası reddetmeyen mirasçılar arasında paylaşım yapılır.
Reddi miras sonrasında terekenin yönetimi kimdedir?
Tüm mirasçılar reddettiyse, tasfiye sürecini mahkemece atanan kayyım veya tasfiye memuru yürütür. Red yapan mirasçının bu sürece müdahale hakkı yoktur.
Mirasın reddi, mirasçının kişisel borçlarını etkiler mi?
Hayır. Reddi miras yalnızca mirasbırakanın borçlarını kapsar; mirasçının kendi şahsi borçları aynen devam eder.
Reddi mirasın iptali davası kimler tarafından açılabilir?
Mirasçının alacaklıları veya iflas idaresi, ret beyanının kendilerine zarar verme amacıyla yapıldığını ileri sürerek, ret tarihinden itibaren altı ay içinde iptal davası açabilirler (TMK m.617).
Reddi mirasın iptali halinde ne olur?
Mahkeme iptale karar verirse borç mirasçılara geçer.
Kişi hayattayken reddi miras yapılır mı?
Hayır. Türk Medeni Kanunu’na göre reddi miras hakkı, miras bırakanın ölümünden sonra doğar. Kişi hayattayken mirasın reddi mümkün değildir; yalnızca mirasbırakan öldükten sonra Sulh Hukuk Mahkemesi’ne beyan verilebilir.
Borcu olan kişi reddi miras yapabilir mi?
Evet, kişinin kendi borçlu olması reddi miras hakkını ortadan kaldırmaz. Ancak kendi alacaklıları, reddin kendilerine zarar verdiğini ispat ederlerse TMK m.617 kapsamında reddin iptalini talep edebilirler.
Reddi miras yapmak için ne gerekir?
Mirasçının kimliğini, ölüm belgesini ve veraset ilamını ibraz ederek Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yazılı veya sözlü beyanda bulunması gerekir.
Reddi miras nasıl yapılır, dilekçeye ne yazılır?
Dilekçede mirasbırakanın adı, ölüm tarihi ve mirasçı sıfatı belirtilerek “mirası reddettiğini” açıkça beyan etmek yeterlidir. Ret beyanı kısa ve kesin olmalıdır; şart veya kayıt konulamaz. Bu husus mirasın gerçek reddinde geçerlidir. Hükmen red ayrı bir davanın konusudur.
Reddi miras kararı nasıl kesinleşir?
Mahkeme, gerekçeli kararı yazar. Tebligat yapılıp kanun yolu (istinaf/temyiz) süresi geçtikten sonra karar kesinleşir. Kararın kesinleşmesi kendiliğinden olmakla birlikte uygulamada sıklıkla talep halinde kesinleşme şerhi düzenlenir. Ancak sonradan talep edilmesi kesinleşme tarihini değiştirmez.
Reddi miras kararı verildikten sonra ne yapılır?
Mirasçı, mahkemeden aldığı reddi miras belgesini bankalara, noter işlemlerine veya icra dairelerine sunarak terekeye ilişkin borçlardan muafiyetini belgeleyebilir.
Reddi miras 3 ayı geçerse ne olur?
Üç aylık süre geçtikten sonra yapılan beyan geçersizdir. Ancak murisin ölümü tarihinde tereke borca batıksa, hükmen red hükümleri uygulanarak miras kanunen reddedilmiş sayılabilir. Ayrıca murisin ölümü 3 ay geçtikten sonra öğrenildiyse bu durumun ispatı halinde de gerçek red yapılabilir.
Miras reddedilince alacaklıya geçer mi?
Hayır. Reddi miras, mirasın alacaklılara doğrudan geçmesi anlamına gelmez. Ancak tüm mirasçılar reddederse tereke, iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve alacaklılar tereke mallarından alacaklarını tahsil eder.
Babam vefat etti, kredi borcu ne olur?
Eğer miras reddedilmemişse, banka borçlarından mirasçılar kendi payları oranında sorumlu olur. Ancak geçerli bir reddi miras beyanı yapılmışsa, bu borçlar terekeye aittir ve mirasçılara sirayet etmez. Banka tarafından icra takibi başlatılmışsa reddi miras kararıyla borca itiraz edilebilir. İtiraz süresi kaçırılmışsa menfi tespit davası açılabilir.
Mirasın reddi davası açılınca icra takipleri durur mu?
Mirasın hükmen reddi davası açılması halinde mahkemeden icra takiplerinin durdurulması talep edilebilir. Mahkemeler genellikle teminatsız olarak tedbir kararı verir. Bu karar talep eden mirasçı açısından hüküm doğurur. Mahkeme ayrıca teminat isteyebilir.
Miras reddedilince vergi borçları ne olur?
Muris adına tahakkuk eden vergi ve prim borçları tereke borçlarıdır. Reddi miras halinde mirasçılar bu borçlardan sorumlu olmaz; borçlar terekenin pasifinde tasfiye edilir.
Reddi miras neleri kapsar?
Reddi miras, terekeye dahil tüm aktif ve pasif malvarlığı unsurlarını kapsar. Yani mirasçı hem tereke mallarını hem de borçları reddetmiş olur; kısmi red yapılamaz.
Miras reddedilince alacaklılar ne yapabilir?
Alacaklılar, TMK m.617 gereğince reddin kendilerine zarar verdiğini iddia ederse, ret tarihinden itibaren altı ay içinde reddin iptali davası açabilirler.
Miras reddedilince alacaklıya geçmezse kim öder?
Reddi miras halinde borçlar yalnızca tereke mallarından ödenir. Mirasçılar kişisel malvarlıklarıyla sorumlu olmaz; borçlar ödenmezse alacaklılar tasfiye dosyasına başvurur.
Reddi miras yaptıktan sonra veraset ilamı alınabilir mi?
Evet. Mirasçılardan bazıları reddettiğinde, reddedenlerin payı düşülerek yeni bir veraset ilamı düzenlenir. Bu işlem Sulh Hukuk Mahkemesi veya noter tarafından yapılır.
Reddi miras yapıp kira sözleşmesi yapılabilir mi?
Hayır. Ret beyanı sonrasında terekeye ait mallar üzerinde işlem yapmak zımni kabul sayılır. Mirasçı, tereke malını kiraya verirse artık mirası reddedemez.
Reddi miras yaptıktan sonra SGK maaşı alınabilir mi?
Evet. SGK’dan alınan ölüm aylığı, tereke dışında kalan sosyal bir haktır. Bu maaşın alınması, mirasın kabulü anlamına gelmez.
Reddi miras yaptıktan sonra pişman olunursa ne olur?
Red beyanı kural olarak geri alınamaz. Ancak hata, hile veya korkutma gibi irade sakatlığı sebepleri varsa, ret beyanının iptali için dava açılabilir.
Miras reddedilmezse ne olur?
Reddedilmeyen miras, TMK m.610 gereğince kayıtsız şartsız kabul edilmiş sayılır. Bu durumda mirasçı, murisin borçlarından kendi malvarlığıyla da sorumlu hale gelir.
Miras reddedildikten sonra tekrar kabul edilebilir mi?
Hayır. Ret beyanı yapıldıktan sonra geri dönüş mümkün değildir. Ancak irade sakatlığı ispatlanırsa iptal kararıyla yeniden değerlendirme yapılabilir.
Reddi miras sonrası borçlar silinir mi?
Borçlar mirasçıya geçmez; sadece tereke üzerinden tasfiye edilir. Mirasçıların kişisel mallarına haciz konulamaz. Haciz konulması halinde itiraz veya dava yoluyla kaldırılabilir.
Miras reddedilince SGK borcu ne olur?
SGK prim ve idari para cezaları da terekenin pasif borçlarıdır. Reddi miras halinde bu borçlar mirasçılara sirayet etmez.
Reddi miras yapınca borç kime kalır?
Red beyanı yapmayan mirasçılar, kendi payları oranında murisin borçlarından sorumlu olur. Tüm mirasçılar reddederse borçlar tereke iflası kapsamında tasfiye edilir.
3 kardeşten biri reddi miras yaparsa ne olur?
Reddi miras yapan kardeş mirasçılıktan çıkar ve payı kendi altsoyuna veya diğer kardeşlere geçer. Red yapmayan kardeşler, mirasın borçlarından kendi payları oranında sorumlu olur. Mirası reddeden mirasçının payı, sanki o kişi miras bırakandan önce ölmüş gibi kendi altsoyuna geçer; altsoyu yoksa, aynı zümredeki diğer mirasçılara geçer.
Altsoyun tamamı reddederse miras kime geçer?
Türk Medeni Kanunu m. 613’e göre altsoyun tamamı mirası reddederse, reddedilen pay sağ kalan eşe geçer. Sağ kalan eş yoksa veya o da mirası reddetmişse, miras diğer zümrelere geçmez; tereke iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK m. 612).
Hükmen red davası ne kadar sürer?
Dosya yoğunluğuna ve delil araştırmasına göre değişmekle birlikte ortalama 1- 2 yılda sonuçlanır. Tereke araştırmasının kapsamı süreyi etkileyen en önemli unsurdur. Bu nedenle duruşmalardan önce dosya titizlikle takip edilmeli ve ara kararlar tesis edilebilmesi için talep sunulmalıdır. Bu doğrultuda miras avukatı ile çalışmak menfaat sağlayacaktır.
Reddi miras yaptıktan sonra vergi beyannamesi verilirse ne olur?
Mirasçılar, murisinin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini vermiş olması, yasal süresi içinde verilmemesinin sorumluluk yaratacağı gözetildiğinde mirası kabul anlamında yorumlanamaz. Yargıtay içtihatları bu yöndedir.
Miras reddedilince taşınmaz mallar ne olur?
Red beyanı sonrası tereke malları mirasçılara geçmez. Tüm mirasçılar reddederse, taşınmazlar tasfiye sürecinde satılarak alacaklılara ödeme yapılır.
Reddi miras yapıldıktan sonra tereke mallarına dokunmak zımni kabul sayılır mı?
Evet. Tereke mallarını kullanmak, satmak veya kiralamak mirasın fiilen kabulü anlamına gelir ve red hakkını ortadan kaldırır.
Reddi miras sonrası iflas tasfiyesi nasıl işler?
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından tasfiye memuru atanır. Alacaklılar taleplerini bildirir, tereke malları paraya çevrilir, borçlar ödenir; kalan varsa mirasçılara verilir.
⚠️Yasal Uyarı
Bu makale, reddi miras (mirasın reddi), hükmen red davası ve miras hukuku konularında genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Buradaki açıklamalar, somut olaylara ilişkin hukuki görüş veya danışmanlık niteliği taşımaz. Her miras davasının koşulları farklı olduğundan, işlem yapılmadan önce bir miras hukuku avukatından profesyonel destek alınması önerilir. Mevzuat ve Yargıtay kararları zaman içinde değişebileceği için, bu bilgiler güncel hukuki durumun yerine geçmez.
Yorumlar